Fıtık, karın duvarında meydana gelen bir yırtıktır ve tedavisi bu yırtığın fiziki olarak onarılmasıdır. Geçmiş yıllarda fıtık tedavisi, yırtık olan yerin dikilmesi şeklinde yapılırdı. Ancak bu yöntem, yırtık çevresinde ya da karşı tarafta meydana gelen gerginlik veya dikişin geçtiği yerlerde oluşan küçük iğne delikleri nedeniyle karın duvarında yeni zayıf noktalar meydana getirirdi. Dikişle onarılan hastalardaki bu zayıf noktalar, zaman içinde zorlanmalar nedeniyle ya aynı yerde nüks ya da karşı tarafta yeni fıtıklar olarak tekrar ortaya çıkardı.

Fıtıkta uygulanan yama ile gerdirmesiz onarım, bu türden oluşan tüm sorunları ortadan kaldırmış ve yama ile gerdirmesiz onarım tedavisi başladıktan sonra nüks oranları çok azalmıştır. Aslında yamaların fıtık tedavisinde kullanılması çok yeni bir yöntem değildir. Bu tedavi yöntemi ilk defa 1950'li yıllarda Dr. Francis Usher tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

Önceki yıllarda yamalı onarım, daha önceden 4-5 defa nüks eden ve başka ameliyat şansı kalmayan hastalarda kullanılırdı. O dönemlerde, yamalar teknolojik olarak yeteri kadar güvenli olmadığı için, fıtık tedavisinde son seçenek olarak düşünülürdü. Günümüzde ise yama teknolojisi çok gelişmiştir ve son 10 yıldır fıtık tedavisinde öncelik yama ile gerdirmesiz onarıma verilmiştir. Bunun sebebi, son teknolojiyle üretilen yamalarda komplikasyon sıklığının düşük olmasıdır.

Modern fıtık cerrahisinin amacı, hastanın fıtığını rahat ve güvenli bir şekilde onarıp en kısa zamanda hastayı normal yaşantısına döndürmektir. Yamayla yapılan gerdirmesiz bir onarımın avantajı, ameliyat sonrası dönemin ağrısız olması, nüks ve diğer komplikasyonların oluşma riskinin çok az olmasıdır. Bu avantajlar sayesinde hastanın ve toplumun iş gücü kaybı çok az olur. Bugün dünyada en fazla yapılan ameliyatların fıtık tedavisi için yapılan ameliyatlar olduğu düşünüldüğünde, buradan iş gücü kaybının önemi anlaşılır.

“Tension-free” yani “gerdirmesiz” fıtık ameliyatlarında fıtığın çıktığı yer biyosentetik yamayla onarılır. Gerdirmesiz yama onarımları, yüksek teknoloji ürünü yamaların üretilmesi sonucu hızla gelişmiştir. Bu yamalara hastanın ihtiyacına göre ameliyathanede şekil verilebilir ya da farklı boyut veya şekillerde hazır biçimde alınıp kullanılabilir. Fıtık tedavisinde uygulanacak gerdirmesiz onarım yönteminde yama, fıtığın oluştuğu bölgeye açık veya kapalı yöntemle yerleştirilir.

Yamalar yerleştirilen katmana göre onlay, sublay ve inlay olarak adlandırılır. Onlay adale üstüne, sublay kas arkasına ve inlay karın içine yamanın direkt yerleştirilmesidir. Yama; özelliği ve hasta ihtiyacına göre farklı katmanlara konulabilir. Doğru bir yama seçimi başarılı bir fıtık tedavisi ameliyatı için yeterli olmamaktadır; yamanın doğru yere de yerleştirilmesi önemlidir. Yamanın sağlam katmanların arkasına konması, Pascal kanununa göre yani sublay ve inlay yerleştirme, iç basınç değişikliğine daha dayanıklı olmasını sağlar. Yamayı mümkün olduğu kadar kasların arkasına koymak gerekir. Kapalı ameliyatların diğer önemli bir avantajı da yama en iç katmanlara konur. Yamalar hiç tespit edilmeden söz konusu katmanların arasına bırakılabilir, dikilebilir, vidalanabilir ya da özel kimyasal ile yapıştırma yapılabilir.

Fıtık cerrahisinin üç önemli sorusu şu olmalıdır: Hangi yamanın kullanılıp, hangi katmanlar arasına konulacağı ve yamanın ne şekilde tutturulması gerektiğidir. Her hasta için uygulanacak bir yama, cerrahi tarz ve anestezi seçimi, fıtık tedavisinin başarısı için son derece önem arz eder.