Kulak çınlaması, tıbbi adıyla tinnitus, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir ve tedavi süreci de bu nedenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle çınlamanın nedenlerini araştırmak, doğru tedavi yöntemini belirlemek adına ilk adımdır. İlk olarak, bireyin kendi yaşam tarzını ve alışkanlıklarını gözden geçirmesi önemlidir. Beslenme alışkanlıkları, tüketilen kafein veya alkol miktarı, stres düzeyi gibi faktörler çınlamayı tetikleyebilir. Bu durumda, çınlamaya neden olan etmenleri ortadan kaldırmak ilk yapılması gereken adım olacaktır. Ancak tüm bu önlemlere rağmen kulak çınlaması devam ediyorsa, bir Kulak, Burun, Boğaz (KBB) uzmanına başvurmak gerekmektedir.

Tıp alanındaki gelişmeler, kulak çınlaması ile ilgili her geçen gün yeni buluşları ortaya çıkarmaktadır. Hekim tarafından yapılan bazı uygulamalar, kulak çınlamasında önemli rahatlama sağlar. Kulak çınlaması yaşayan kişiler, hastalığın kalıcı olduğu düşüncesine kapılabilir ve bu durum da psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, hastaya yaklaşımda dikkatli olunması gerekir.

Kulak çınlaması tedavi sürecinde, hasta öncelikle işitme testine tabi tutulur. İşitme kaybı varsa, kulak sinirlerinde hasar olduğu anlaşılır ve bu durumda KBB uzmanına gitmek gerekir. Eğer işitme kaybı yoksa, hasta nöroloğa veya beyin cerrahına yönlendirilmelidir. Çünkü çınlama, tansiyon, şeker hastalığı ve merkezi sinir sistemi sorunlarından kaynaklanıyor olabilir. Kulakta çınlama daha çok uğuldama ya da cızırtı şeklinde ise, orta kulak sinirlerinde hasar olabileceği düşünülür.

Kulakta çınlama, orta kulakta bulunan sinir uçlarının yüksek ses ya da alkol, kafein gibi maddelere bağlı olarak hasar görmesi ile ortaya çıkar. Çınlamaya maruz kalan kişilerin özellikle kafeinli içeceklerden uzak durması tedavinin bir parçasıdır. Sinir uçlarının yok olması, parmak uçlarının yok olması gibi geri gelmeyecek bir durumdur. Ancak, E vitamini içeren yiyecekler ve vitaminlerin kulak çınlamasını azalttığına dair bazı görüşler bulunmaktadır.

Kulak sinirlerinde hasar olmadığı halde çınlama daha çok tansiyon ve şeker ile ilişkilendirilir. Böyle bir çınlama kulak arkasından duyulur. Tansiyon ve şeker ölçümü yapılması ve bu değerlerin normalleştirilmesi, kulak çınlamasının yok olmasına neden olabilir.

Kulak çınlaması yaşayan bireyler, kendi kendilerine alacakları tedbirlerle çınlamayı hafifletebilirler. Bu tedbirler şu şekildedir:

Özellikle sodanın çınlamayı hafifletme etkisi kanıtlanmıştır. Bunun nedeni, içinde bulunan elektrolitlerin beyin fonksiyonlarını düzenlemesidir. Bu durumda, beyinde bulunan kararsız elektriğin toprağa aktarılması için gerekli sportif faaliyetleri yerine getirmek önemlidir.

Sonuç olarak, kulak çınlaması tedavisinde bireysel önlemler ve tıbbi müdahaleler bir arada önem taşımaktadır. Kulak çınlamasının altında yatan nedenlerin doğru bir şekilde tespit edilmesi, tedavi sürecinin etkinliğini artıracaktır.