Sülük tedavisi, tıp alanında kullanılan sülüklerin sanıldığı gibi kan emmesi ile değil, emme işlemi sırasında salgıladıkları sıvı ile tedavi etmesi ile bilinir. Sülüklerin salgıladığı bu sıvının içerisinde başlıca Calin ve Hirudin maddeleri bulunur. Bu maddeler, kanın içerisindeki birçok olumsuz durumu ortadan kaldırmaya yardımcı olur.

Sülük tedavisi, toplardamar ve atardamar tıkanıklıkları başta olmak üzere birçok dolaşım hastalığına, kalp ve damar tıkanıklıklarına, iltihaplı ve iltihapsız eklem romatizmalarına, varis, epilepsi çeşitlerine, kolesterol, yumuşak doku romatizmalarına, felç, kısmi felç, yüksek tansiyon, sedef, egzama, cilt hastalıkları, hemoroid, göz tansiyonuna bağlı körlük, çıban, işitme sorunlarına karşı uygulanır. Ayrıca sinüzit, migren ve diğer baş ağrısı sorunları, astım ve bronşiyal hastalık, tiroid nedeniyle oluşan şişmanlık, iktidarsızlık, kangren, iyileşmeyen ameliyat izleri veya yaralar, cinsel gücü artırıcı, kısırlık ve üreme organı rahatsızlıklarında da kullanılır. Sülük tedavisi, kopuk organlardaki kangren tedavilerinde de aktif olarak kullanılır. Son olarak, sülüğün güçlü antioksidan etkisi nedeniyle koruyucu olarak tıp alanında kullanıldığı bilinmektedir. Yıl içerisinde belirli aralıklarla vücudun belirli bölgelerine uygulanan sülük tedavisi ile enfeksiyonlardan korunmak ve birçok hastalığa yakalanma riskini en aza indirmek mümkündür.

Sülük tedavisi uygulama yöntemine Hirudoterapi denir. Bu yöntemle sülüğün nasıl kullanılacağına dair bazı prosedürler vardır. Bu prosedürler, doktor gözetiminde hastaya uygulanmalıdır. Doktorun sülük tedavisinin uygulanması öncesinde ve sonrasında olabileceklerle ilgili hastayı bilgilendirmesi çok önemlidir. Bu açıklamalar sayesinde hasta gerektiği şekilde yaklaşım sergileyeceğinden sonuçlar her zaman en iyi derecede olur. Türkiye'de sülük tedavisi ile ilgili uzman doktor bulmak neredeyse imkansız gibidir. En azından sülük tedavisi hakkında bilgi ve donanıma sahip doktor bulmak oldukça zordur.

Öncelikli olarak sülük tedavisinde hastaya herhangi bir zararı olan durum söz konusu değildir. Ancak geçici olarak bazı gelişmeler meydana gelebilir.

Sülük tedavisinde hastanın temizlik ve hijyen kurallarına uyması çok önemlidir. Tedavinin aşamalarında uygulanacak bölgenin temiz ve kuru olması gerekir. Tedavinin uygulanacağı bölgede parfüm, jel veya losyon kullanılmamış olmalıdır. Tedavinin uygulanacağı bölgenin tuzlu su ile temizlenmesi, ardından ılık suyla durulanması ve bölgenin ılık bir derecede olması gerekir.

Öncelikli olarak şırınganın ucunun kesilerek depo kısmına çekilmesi gerekir. Daha sonra hangi bölge için kullanılacaksa tekrar şırınganın ucundan itilerek istenen bölgeye yerleştirilir. Bu işlemden sonra kullanılan şırınga yeniden kullanılmaz ve atılır. Bu sayede belirlenen bölgeye yerleştirilen sülük, işlemi yapabilmesi ve başıboş dolaşmasını engellemek için etrafına sargı bezi uygulanarak alan daraltması yapılır. Daha sonrasında sülüğün başı tedavinin uygulanacağı bölgeye yönlendirilmesi için arada tahta kaşık kullanılır. Yerleştirilmesinin ardından hemen yapışmayacaktır. Daha sonrasında sülük iyice şişinceye kadar olduğu yerden oynatılmamalıdır. Sülük gereken şişliğe ulaştığında yani karnını doyurduğunda kendi kendine yapıştığı yerden ayrılır. Bu süreç ortalama 45 dakika kadar sürer.

Sülüğün ısırdığı noktanın her defasında dezenfekte edilmesi gerekir. Böylelikle yapılan pansuman ile olası enfeksiyonların önüne geçilmiş olunur.