Miyomlar, kadınların rahim içinde ve rahim ağzında oluşan, düz kas dokularıyla büyüyen, tıp dilinde iyi huylu olarak bilinen tümörlerdir. İnsanlar arasında tümör denildiğinde genellikle akla kanser gelse de, vücutta oluşan her şişlik tümör olarak adlandırılır. Bu nedenle her tümörün kanser olacağı düşünülmemelidir. Miyomlar da iyi huylu tümörler arasında yer alır ve genellikle kanserleşme riski taşımazlar. Dünya genelinde kadınların yaklaşık %20'sinde küçük de olsa miyom görülmektedir. Miyomlar, pembemsi renkte ve yuvarlak yapılıdır. Genellikle 35-45 yaş aralığındaki kadınlarda daha sık görülür. Menopoza giren kadınlarda ise miyom görülme sıklığı azalır. Her miyom hastasının tedavi olması gerekmeyebilir. Ancak sık idrara çıkma, şiddetli ağrı, kansızlık ve adet kanamalarında artış gibi semptomlar ortaya çıktığında tedavi düşünülmelidir. Şimdi miyom tedavisi için uygulanan yöntemleri inceleyelim.

Miyomektomi, genel anestezi altında rahim içinde bulunan miyomların cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu yöntemle rahim yerinde bırakılarak miyomlar tedavi edilir ve özellikle genç kadınlarda doğurganlık potansiyeli korunur. Miyomektomi genellikle karından açık cerrahi yöntemle yapılır, ancak histeroskopik veya laparoskopik olarak da uygulanabilir. MR tetkikinde rahim içinde bir adet veya yüzeyel yerleşimli birkaç miyom tespit edilirse, miyomektomi uygun bir tedavi yöntemi olabilir. Ancak miyom sayısı arttıkça ameliyat zorlaşır, riskler artar ve sonuçlar tatmin edici olmayabilir. Rahim içinde birden fazla miyom bulunan hastalarda miyomektomi ameliyatı daha uzun sürer, kan kaybı artar ve ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyonlar daha fazla görülür.

Bu tedavi yönteminde hastaya GnRH agonistleri adı verilen ve geçici menopoz oluşturarak hormon seviyelerini düşüren ilaçlar verilir. Bu ilaçlar, miyomların küçülmesine ve miyomu besleyen damarların incelmesine neden olur. Bu sayede hastanın şikayetleri azalır. Ancak bu iyileşme kalıcı değildir. Hormon tedavisi kesildiğinde miyomlar hızla büyür ve damarlar eski hallerine döner. Ayrıca bu ilaçlar uzun süre kullanıldığında osteoporoz (kemik erimesi) ve şiddetli menopoz belirtileri görülebilir. Bu nedenle hormon ilaçları kalıcı tedavi olarak kullanılamaz.

Histerektomi, genel anestezi altında rahmin tamamının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Hastanın yaşı 40'ın üzerinde ise genellikle yumurtalıkların da alınması tercih edilir. Bu yöntem, birden fazla miyomu bulunan ve menopoza girmiş veya artık gebelik istemeyen hastalarda uygulanır. Histerektomi, radikal bir tedavi yöntemidir. Rahim alındıktan sonra tüm miyomlar tedavi edilmiş olur ve yumurtalıklar da alınırsa, rahim ve yumurtalık kanseri riski ortadan kalkar.

Perkütan ablasyon, vücutta oluşan tümörlerin cilt üzerinden tomografi veya ultrason eşliğinde özel bir iğne kullanılarak tahrip edilmesi işlemidir. Bu işlemde radyofrekans, mikrodalga veya kriyoablasyon gibi yöntemler kullanılarak tümör ısıtılır veya dondurulur. Literatürde miyom tedavisinde her üç yöntemin de kullanıldığı birçok çalışma bulunmaktadır.

HIFU, yüksek yoğunlukta ultrason dalgalarının ultrason veya MR rehberliğinde bir mercek kullanılarak istenen doku üzerine odaklanması ve bu dokunun yüksek ısı kullanılarak yakılması işlemidir. HIFU tedavi yöntemi, özellikle kanser tedavisinde son yıllarda kullanımı artan bir yöntemdir.

Embolizasyon, lokal anestezi altında kasık bölgesinden ince bir kateter ile rahmi besleyen atardamarlara girilerek damarları tıkayan taneciklerin verilmesi işlemidir. Damarları tıkanan miyomlar beslenemez ve doku ölümü gerçekleşir. Bu sayede miyomlar küçülür, ağrı ve kanama azalır.