{
    "title": "Zona Hastalığı Tedavisi",
    "image": "https://www.tedaviler.gen.tr/images/Zona-Hastaligi-Tedavisi-67.jpg",
    "date": "21.01.2024 22:31:15",
    "author": "ömer ateş",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Zona Hastalığı Tedavisi:</b> Zona hastalığı deride meydana gelen virüslerin sebep olduğu bir hastalıktır. Zona hastalığı su çiçeği çıkarmış kişilerde görülür ve nedeni \"Varisella Zoster\" virüsünün vücuda girmesidir. Zona hastalığına yakalandıysanız virüsün vücudunuza yeni yerleştiğini düşünmeyin. Bu virüs su çiçeği geçirdiğiniz dönemde sinir uçlarınıza yerleşir ve uzun yıllar boyu uyku halinde yaşayabilir. Hastalık çoğunlukla bağışıklık sisteminin zayıfladığı, uykusuz kalma, üzüntü, zehirlenme durumundan sonra, aşırı yorgunluk, kemoterapi sonrası ve yoğun stres dönemlerinde meydana çıkmaktadır. Zona hastalığı sinir ucu iltihabı olarak belirtebileceğimiz döküntülü ve ağrılı bir hastalıktır. Her yaştaki insanlarda görülebilir. Gençler ve çocuklar zona çıkardığında iyileşme süreleri kısa olur. Fakat daha yaşlı insanlarda zonanın ızdıraplı ve şiddetli ağrıları gece yanığı olarak isimlendirilir. Bağışıklık sistemi düşük olan insanlarda zona tek bir bölgede görülmez ve vücutta yaygın olarak ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir kişide zona hastalığı tekrar çıkmaz, fakat, lenfoma ve diğer kan hastalıkları olan insanlarda ya da kemoterapi gören kişilerde birden fazla zona atağı görülebilir.</div><div><br></div><div><b>Zona Hastalığı Tedavisi:</b> Zona hastalığında yatak istirahati çok önemlidir. Bağışıklık sistemini zayıf düşüren bir hastalık olduğu için hastanın istirahat etmesi iyileşme hızı açısından oldukça önemlidir. Zona hastalığının tedavisinde, döküntü başladıktan ilk 3 gün sonra antiviral ilaçlara başlandığı durumlarda meydana gelecek ağrıların daha kısa sürdüğü gözlemlenebilir. Genellikle zona döküntüsü 3. Hafta gibi biter. Hasta omurilikte şiddetli ağrılar duyabilir, şayet bu ağrılar batıcı ve iğnelenme şeklinde meydana geliyorsa bazı ağrı kesicilerle bu ağrıların şiddeti biraz da olsa giderilebilir. Döküntü bittikten sonra ortaya çıkan uzun süreli alerjilerde bazı antihistamin kullanılabilir. Eğer hastanın ağrıları kesilmiyor ise hemen doktora başvurmasında yarar vardır.</div><div><br></div><div><b>Zona Hastalığı Bitkisel Tedavisi:</b> Elma sirkesi zona hastalığının mucizevi bitkisel kürü'dür. Elma sirkesinin en iyi özelliği anti bakteriyel olmasıdır. Bu özelliği nedeni ile zona hastalığı tarafından bedende oluşmuş olan kabarcıkların tedavisinde kullanılır. Başka bir özelliği ise ağrı kesici olarak kullanılmasıdır. Peki, bu mucizevi sirke yöntemi nasıl uygulayabiliriz:</div><div><br></div><div><b>Zona Lokal Sirke Tedavisi:</b> Bir pamuk alın ve onu elma sirkesinin içine batırın. Sorunlu olan bölgeye kabarcıklı bölgelerin soyulmaması için dikkat ederek yavaşça uygulayın. Bu metodu uyguladıktan sonra ağrılarınızın hafiflediğini hemen fark edeceksiniz. Bu yöntemi günde 2 defa yapabilirsiniz.</div><div><br></div><div><b>Zona Oral Sirke Tedavisi:</b> Elma sirkesini ağız yolu ile de tüketmek mümkündür. 2 yemek kaşığı elma sirkesini bir miktar su ile karıştırın ve için. Bu karışımı her gün tüketmek mümkündür.</div><div><br></div><div><b>Zona Hastalığı Hindistan Cevizi Yağı Tedavisi:</b> Cildimiz için mucize etkileri bulunmaktadır. Zona hastalığını tedavisi için yapmanız gereken: Saf Hindistan cevizi yağını doğrudan sorunlu olan bölgeye uygulayın ya da gazlı bezi Hindistan cevizi yağına batırın. Her saat başı gazlı bezi değiştirmeye özen göstererek sorunlu bölgeye sürün. Saf zeytinyağını ağrıyan bölgeye sürmeniz de zonanın iyileşme süresini hızlandırabilecek bir çözümdür.</div><div><br></div><div><b>Zona Hastalığı Çay Tedavisi:</b> Yeşil çay; bu çayın içerisinde antivirüs özelliği vardır. Ayrıca herkesin bildiği üzere bu çayın sinirleri yatıştırması ve insanı sakinleştirme özelliği vardır. Bu özellikleri ile Zona belirtileri ile oluşan ağrıları hafifletecektir. Gün içerisinde 4-5 bardak yeşil çay içmek zona virüsünü bedeninizden atmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca bu virüsün tekrar oluşmasını önleyecektir. Kullanabileceğiniz diğer çaylar: Oğul otu, Papatya, keten tohumu, melisa, koni çiçeği, ısırgan otu, rezene, atkuyruğu, adaçayı, yonca ve ağaç çileği.</div>"
        }
    ]
}