{ "title": "Keloid Tedavisi", "image": "https://www.tedaviler.gen.tr/images/Keloid-Tedavisi-72.jpg", "date": "21.01.2024 13:17:22", "author": "emine mutlu", "article": [ { "article": "Keloid tedavisi: Deride yaralanmalar sonrasında gereğinden hızlı ve kontrolsüz iyileşmenin sonucu oluşan hipertrofik yara izi ya da keloid meydana gelir. Kabarık parlak yüzeyi ile hemen görülmektedir. Gereğinden fazla küçük ya da büyük boyutlarda olabilir. Yaranın hızlı kapanması ile yara üzerinde ufak bir şişlik olarak başlar, yavaş yavaş büyür ve yaranın sınırlarını aşar. Yaranın aşağısına doğru ilerlemez aksine kemik boyunca ilerlemektedir.

Keloid gerginlik ağrı yanma kaşıntı yapabilir. Bu hastalık genellikle yaşamı tehlikeye sokma. Fakat bu bölgede nadir de olsa kanser girişimlerinde bildirilmiştir doktora başvurulması nedenleri ise kozmetiktir. Bazı insanlarda görülür. İnsan dışındaki varlıklar da görülmez. Genellikle 10 ile 30 yaşlar arasında görülür. İleriki yaşlarda görülme olasılığı azalır. Tüm ırklarda görülebilir; fakat koyu tenlilerde daha sık görülmektedir. Örneğin Amerika'da ABD'de Afrika kökenli Amerikalılarlar da görülme olasılığı 5 kat daha fazladır. Keloid tedavisinde hastalığın tanısı: hastalığın septom ve hikayeleri dinlenip incelenmesi ve travma veya iritasyon hikayesi bulunmalıdır. Tümörlerden ayırıcı tanısı yapılması için biyopsi uygulanmalıdır.

Keloid tedavisi nasıl yapılır?

Tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. En önemli yöntem korunma ve korumadır. Cerrahi müdahaleden önce keloid hikayesi araştırılmalıdır. Mümkün olduğu kadarıyla cerrahi müdahaleden kaçınılmalıdır. Bu hastalığın çıkması vücut bölgelerinin bazı yerlerinde daha etkilidir. Örneğin omuz bölgesi üst kol sırtın üst kısmı kulak memeleri göğüs kemiği ve ense hassas bölgelerdendir. Operasyon gerçekleşecek ise hastanın mikrop kapılmaması konusunda hassas gösterilmelidir. Operasyondan önce radyasyon tedavisi uygulanabilir ve operasyon da steril teknikler uygulanır.

Keloid tedavisinde ilaçsız yöntem

Basit çıkarma ülkemizde bir süredir uygulanmaktadır. Bu yöntem sadece kulak memesindeki keloid'in çıkarılmasında kullanılır. Daha ciddi keloidler radyasyon tedavisi ile kombine edilmelidir. Cerrahi sonrasında tekrarlama olasılığı 45 ile 100 arasındadır. Bu nedenle cerrahi yöntem tek başına uygulanmamalıdır. Deri içi Steroid ile tekrarlanma oranı yüzde 50'nin altına düşer. Düğme kompresyon sonrasında tekrarlama olasılığı sıfıra iner.

Lazer cerrahi: bu yöntem büyük kentlerde kullanılır. Tam olarak bir standardı olmasa da emniyetli ve ağrısı az olan bir yöntemdir. Kesin sonuca ulaşmak için çeşitli tedavi yöntemleri olabilir.

Kapalı pansumanlar: Silikon örtüler ve kapalı pansumanlar tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır. Çok uzun süre lezyonun kapatılması tedavi sürecinde gereklidir. Silikon etkisi yarıyıl ve nemlendirmeye bağlı sekonlar olarak kendini gösterir. Bugüne kadarki çalışmalar silikonun yarıdaki sıcaklığı arttırarak kollajenaz aktivitesini de arttırdığı görülmektedir ya da nemlendirmeye bağlı yara üzerine artan basıncın etkisi de buna sebebiyet verebilir.

Basınçlı pansuman: bu basınç özellikle kulak memesindeki keloidlerde oldukça etkilidir. Hastaya göre ayarlanan basınçlar 24 saat içinde uygulanırsa daha etkili olur. Basınç aparatları arasında Kompresyon sargıları, baskılı küpeler, tubular ve elastik yapışkan bandajlar vardır. Cerrahi müdahaleden sonra Yara kapanır kapanmaz bu aparatın kullanılmaya başlanması yara iyileşinceye kadar ilk altı ay günde 8 ila 12 saat kullanmaya devam etmesi gerekmektedir.

Radyasyon tedavisi: Tek başına ve onunla birlikte cerrahi müdahale ile keloid yarasını önlemek için kullanılır. Radyasyonun tek başına kullanıldığında tekrarlama olasılığı yüzde yüz olduğu unutulmamalıdır. Yüksek dozda radyasyonun etkisi çok fazladır; fakat bu tedavi 20 ile 30 yıl sonra kansere neden olabilmektedir. Sonuç olarak birçok Yaraların tedavisinde radyasyon kullanımına karşı gelmişlerdir. Bu sebeple radyasyon tedavisi diğer tedavilere oranla daha az kullanılmaktadır. Radyasyondan başka çözüm yolu kalmadığı sürece bu tedavi yöntemi kullanılmamalıdır. Eğer kullanılacaksa yan etkileri arasında ciltte koyulaşma, his bozuklukları, ağrı, bölgesel kaşıntı yaptığı bilinmelidir.

Kriyoterapi: Yaranın nitrojen ile dondurma işlemidir. Bu tedaviyle keloid düşebilir; ancak sıklıkla bölgede koyulaşma meydana gelir. Çok sık görülen yan etkisi ağrı ve renk kaybı olmuştur. Keloid tedavisinde kullanılan yöntemler günümüzde sıklıkla etkisini göstermek fakat riskleri de büyük olmaktadır.
" } ] }