{ "title": "Diyabet Tedavisi", "image": "https://www.tedaviler.gen.tr/images/Diyabet-Tedavisi-77.jpg", "date": "20.01.2024 15:09:24", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Diyabet tedavisi, diyabet hastalarında glikoz hücrelere direkt olarak giremez. Besinler yardımıyla alınan şekerin kullanımında insülin hormonuna ihtiyaç duyulur. Eğer insülin hormonu olmazsa, vücuttaki şeker kontrolsüz şekilde dolaşır ve organların zarar görmesine neden olur. Diyabet hastalığı pankreasta insülin üretiminin az olmasında ya da üretilen hormonun vücut tarafından uygun şekilde kullanılmaması yüzünden oluşur. Hücrelere giriş yapamayan şeker, kan dolaşımına girerek kandaki şeker oranının yükselmesine neden olur. Diyabet hastaları iki grup şeklinde tedavi edilirler. Tip1 diyabet hastalarında insülin üretiminin yok denecek kadar az olması nedeniyle, ihtiyacı olan insülin dışarıdan takviye edilir, Tip2 diyabet hastalarında ise yeterince salgılanan insülin vücutta gereği gibi kullanılamaz. Diyabet tedavisinde hastalığın bu özelliklerine göre tedavi planlaması yapılır. Tip1 ve Tip2 diyabet hastalarına uygun bir tedavi uygulanır. Tedavi sırasında hastalara uyması gereken beslenme önerileri hakkında da bilgilendirme yapılır.

Diyabet tedavisi nasıl olur?

Tip2 diyabet tedavisi: bu hastalarda hastalığa neden olan insülin direnci, insülindeki azalma açlık ve tokluk zamanlarında kan şekerinin yükselmesine neden olur. Tedavide açlık kan şekerini ve tokluk kan şekerini azaltan ilaçlar kullanılır. Metformin içeren ilaç grubu organ hasarı olmayan, metformin intoleransı bulunmayan her hastanın ilk sırada kullanacağı ilaçlardır. Bu ilaçlar karaciğerdeki glikoz üretimi baskılar ve dokulardaki insülin direncini azaltır. Hastaların bir kısmında sadece metformin kullanılması tedavide etkin olmaz. Ağız yoluyla alınan başka bir ilacın kullanılması gerekir. Diyabet hastasının ihtiyacına göre, doktorunun uygun göreceği ilaç seçimi yapılır. Bu ilaç her hastada farklılık gösterebilir. Glinid, sülfonilüre grubu ilaçlar insülin salgısını iyileştirir. Yemek sonrası kan şekeri yükselen hastalarda akorboz ve glinid türevleri kullanılır. Hastalardaki insülin direncinin azaltılması içinde glitazon türevi ilaçlar kullanılabilir. Son yıllarda (DPP-4) dipeptidil peptidaz 4 enzim inhibitörü ilaçlarda bunun için kullanılmaya başlamıştır. Bu ilaç grubu insülin salgısını iyileştirir ve tokluk sürecinde kan şekeri yüksekliğinde etkili olan glukagon hormonu da baskılayabilir. Diyabet hastalarında hem açlık hem de tokluk kan şekerini düşüren etkileri olur.

Tip2 diyabet hastalarının bir bölümüne ise üçlü kombinasyon ilaç tedavisi gerekebilir. Ancak uygulamada genellikle ikili ilaç tedavisinde olan hastalarda diyabet kontrolü sağlanamadığında, insülin tedavisine geçiş yapılır. Tip2 diyabet hastalarına uygulanan insülin tedavisinde her aşamada dozun iyi ayarlanması, tedavinin gereklerine hastanın uyması gerekir. Bu sayede tedaviden maksimum fayda sağlanabilir. Tip2 diyabette hastalığın doğal gidişatındaki en büyük sorun, insülin üreten pankreastaki beta hücrelerinin üretim yeteneklerini zamanla kaybetmeleridir. Bu etken ağızdan alınan şeker haplarının da etkinliğini azaltır, diyabet tedavisi başarısını düşürür. Hastalarda insüline geçişte gecikme olması durumunda, diyabet hastalığı komplikasyonları ortaya çıkabilir. Bu nedenle zamanında insülin tedavisine başlanmalıdır.

Tip2 diyabet tedavisinde erken insülin tedavisi nasıl yapılır?

Kan şekeri kontrolünün iyi şekilde yapılması, pankreasta insülin üreten beta hücrelerindeki fonksiyon kaybını azaltır. Eğer hastalardaki diyabet tedavisi sırasında alınan şeker hapları ile hedefe ulaşılamazsa, insülin tedavisine geçiş yapılmalıdır. Erken insülin tedavisi yapılan tedavideki başarısızlığı azaltan bir etkendir. İnsülin tedavisi için seçenekler fazladır. Genellikle gece yatmadan bir defa uygulanan bazal insülin tedavisi ya da günde 4 defa uygulanan 2 defa bazal etkiye sahip olan ya da 3 defa yemekten sonra kan şekeri yükselmelerini kontrol altına almak için uygulanan insülin tedavisi seçenekleri bulunmaktadır.

Diyabet tedavisi için uygulanan ameliyat

Diyabet hastası olan kişilerin kilo sorunu bulunuyorsa, hasta diyetle ve egzersizle kilo veremiyorsa, organ hasarı varsa ya da organ hasarı olmasa da kan şekeri düzeyi 300-500 aralığında seyreden hastaların diyabet tedavisi için ameliyat edilmesine karar verilebilir.

Diyabet hastalarının ameliyat edilerek tedavi edilmesine karar verildiyse, bu özellikle Tip2 diyabet hastalarının tedavisindeki son aşamadır. Ameliyatla hastanın ince bağırsağındaki son kısmıyla baş kısmı yer değiştirilir. Ayrıca karındaki organların etrafındaki yağlı dokulara ve mideye de operasyon yapılır. Bu ameliyat sayesinde besin emilimi değiştirilir. Hastaların vücut faaliyetlerinde bir yıl içinde normale dönüş olur. Böylece vücut insülini kullanmaya başlar. İlaçların ve yüksek dozdaki insülin alımı sona erer. Hastalar çok düşük dozdaki ilaçları kullanır. Diyabet tedavisi için ameliyat tercihi yapılırsa, hastalardaki organ kaybı önlendiği gibi, daha sağlıklı yaşamaları da sağlanır.

Tip1 diyabet tedavisi: bu hastalarda vücutta yeterince insülin üretilmediğinden, hastalara dışarıdan insülin verilmektedir. İnsülin tedavisinde hastanın kan şekeri değerine göre, doktorun uygun göreceği dozlar kullanılır. İnsülin günde 1 defa, 4 defa gibi seçeneklerle alınabilir. Bu hastalarda genellikle ağızdan alınan şeker haplarının kullanımı olmaz.
" } ] }