{ "title": "Cinsel İsteksizlik Tedavisi", "image": "https://www.tedaviler.gen.tr/images/Cinsel-Isteksizlik-Tedavisi-67.jpg", "date": "19.01.2024 08:42:15", "author": "Seyhan POLAT", "article": [ { "article": "
Cinsel isteksizlik tedavisi, sinir sistemi, endokrin sistem, biyolojik yapı, psikolojik etkenler sosyal ve kültürel yapılar tarafından etkilenen son derece karmaşık olan duruma cinsel istek denir. Bütün yazarlar cinsel isteğin esas olarak bir içgüdü olduğu meselesinde hemfikirdir. Ancak stres, bunalım, psikolojik travma, ilişki sorunları nasıl uyku düzenimizi, sinir sistemini etkiliyorsa aynı şekilde duygusal, kültürel ve sosyal problemlerin insanın cinsel istek boyutunu etkileyebileceği bilinen bir realitedir.

Cinsel isteksizlik tedavisi nasıl yapılır?

Cinsel isteksizliğin altında hangi nedenlerin yattığı hızla araştırılıp ortaya çıkarılmalıdır. Eğer organik nedenlerden şüphe ediliyorsa danışan konunun uzmanına yönlendirilerek uygun yardımı alması sağlanması gerekir. İsteksizliğin psikolojik olduğu ya da kişiler arası ilişkilerden kaynaklandığı düşünülüyorsa, altta yatan olumsuz duygu ve düşünceler aranıp bulunmalıdır. Genellikle bu duygular utanma, korku, kızgınlık, suçluluk ve endişedir. Danışanın azalmış cinsel istek problemi ile duyguları arasındaki bağlantıyı bularak ortaya çıkarmak zaman ve emek harcamayı gerektirmektedir. Danışana iyi bir sosyal ve ruhsal bilgilendirme ve iyi bir cinsel bilgilendirme utanmadan anlatılması gerekir.

Bazı cinsel isteksizlik türleri orgazm olamama, erken boşalma gibi cinsel fonksiyon bozuklarının sonucunda ortaya çıkan utanma, kızgınlık, gerginliğin dışa vurumudur. Arzu ve uyarılma konusunda her insanın kendine özgü istediği farklı şeyler vardır. Danışanla bu alanlarda çalışarak onun kendi istediği şeyleri keşfetmesine yardımcı olmak gerekir. Tedavi süresi boyunca mutlaka çift etkileşimi ve iletişimi üzerinde durulmalıdır. İyi iletişim cinselliği daha zevk verici hale getirir. Terapist tedavi sürecinde cinselliğe esnek duyarlı ve bireyi eksen alan bir yaklaşımla ilerlemelidir. Danışan kişiler değişme korkusu, kaygı ve cinsellik hakkındaki ayıp, günah inançları nedeniyle direnç gösterebilirler. Tedavide kişinin cinsel duyumlarına duyarlı hale gelebilmesi için rahat ve gevşemiş bir halde ve endişesiz bir ortamda yeterli seviyede arttırılmış cinsel uyarıya cevap verebilmesi hedeflenmelidir.

Cinsel isteksizlik yaşayan birçok kadının kendi cinsel doyumunu ihmal edip eşinin cinsel doyumu ile daha çok ilgilendiği gözlenir. Bu kişiler partnerin onu çekici bulmayacağı, sevmeyeceği ve kendisini duygusal olarak kabul etmeyeceğini düşünür ya da kendi beden imajına karşı olumsuz duyguları mevcuttur. Çiftin cinsellikle ilgili tutum, davranış ve inançları tartışmaya açılıp, kişinin cinsellikle ilgili olumsuz duyguları ile baş edebilmesine yardımcı olunmalıdır.

" } ] }