{ "title": "Ağız Kokusu Tedavisi", "image": "https://www.tedaviler.gen.tr/images/Agiz-Kokusu-Tedavisi-61.jpg", "date": "21.01.2024 09:26:30", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Ağız kokusu tedavisi, ağız kokusu toplumda her yaştan kişiyi etkileyen bir sorundur. Genellikle protein amino asitlerinin bakterilerle aşırı aktivitede olmasından kaynaklanır. Önemli olan ağız kokusunun neden kaynaklandığı konusunda doğru teşhis yapılmasıdır. Teşhis aşamasında gerekirse altta yatan sistematik hastalıklarda değerlendirilmelidir. Tedavinin her aşamasında olumlu yanıt alınamadığı takdirde, yeniden teşhis aşamasına geri dönülebilir. Ağız kokusu tedavisi için belirlenmiş standart protokoller bulunmaz. Ancak tedavide dental ve periodental tedaviler uygulanır. Bunlara rağmen ağız kokusu giderilemezse, tekrar teşhis aşamasına dönülmesi kaçınılmazdır. Tedavi sırasında ağız kokusunu geçici olarak maskelemek mümkündür. Bu tek başına bir hastalık olmasa da bazı hastalıkların habercisi de olabilir. Bu yüzden teşhis aşaması oldukça önemlidir. Bu tür ağız kokuları fizyolojik olarak tanımlanır. Gerçek ağız kokusu denilenler ise patolojik olur. Bu durumda alttaki sistematik hastalıkların tedavisi yapılmalıdır. Fakat her ağız kokusunda en önemlisi ağız hijyeninin sağlanmasıdır.

Ağız kokusu tedavisi için temel hedefler
Ağız kokusu tedavisinde hastaların ağzı kokusu türüne göre tedavi yöntemi uygulanır.

Fizyolojik ağız kokusu tedavisi: Tedavide önce ağız kokusu yapan etken tespit edilmelidir. Uygun bir diyet hazırlanmalıdır. Hastanın dil temizliği yapılmalı ve oral hijyen eğitimi verilmelidir. Dilin arka kısmının ulaşılabilir bir bölge olmaması nedeniyle, burasının en fazla kokan yer olduğu hastalara belirtilmelidir. Dil temizliğinde özel tarak ve fırçalar kullanılır. Sert bir diş fırçası da bu işi görebilir. Ancak dil fırçalama bulantı ve kusma etkisi yapabilir. Bu nedenle ayna önünde bunu yapmamak, fırça darbelerinin hafif olması, nefes verme sırasında dilin fırçalanması faydalı olur. Oral hijyenin sağlanmasından sonra da ağız kokusu devam ederse, ağız gargarası kullanılabilir. Ancak alkol bazlı gargaralar sadece kokunun maskelenmesini, geçici rahatlık sağlar. Alkol nedeniyle ağzın kurumasına da neden olur. Bu yüzden gargara kullanımı kısa süreli olmalıdır. Şekersiz sakız çiğnemek, dişlerin düzenli fırçalaması da bu tür ağız kokusu tedavisinde etkili olur.

Patolojik ağız kokusu tedavisi: Ağız içinden kaynaklanan ağız kokusu tedavisinde hastanın oral hijyen eğitimi alması önemlidir. Periodental hastalıklar açısından değerlendirme yapılarak, tedavi uygulanmalı, diş çürükleri tedavi edilmelidir. Protezler bozuksa yenilenmelidir. Hasta hareketli ya da sabit protez kullanıyorsa ya da yaşı ileriyse ultrasonik diş fırçasıyla ileri hijyen teknikleri kullanılmalıdır. Diş ipi kullanımı da önemsenmelidir. Ağız dışından kaynaklanan kokularda ise konunun uzmanı bir doktora gidilerek tedaviye başlanmalıdır.

Yalancı ağız kokusu tedavisi: bu tür ağız kokusunda doğru teşhis yapılması önemlidir. Bu hastanın motive olmasına da yardımcı olur. Tedavide diğerlerinde olduğu gibi hastalara oral hijyen eğitimi verilmelidir.

Halitofobi ağzı kokusu tedavisi: bu tür ağız kokusu yakınması olan hastalar doğru teşhis edilerek, psikiyatriste yönlendirilmelidir.

Ağız kokusu tedavisi ve tükürük salgısının önemi

Ağız kokusu tedavisinde ağzın kurumaması gerekir. Yani tükürük salgısı yeter miktarda olmalıdır. Bunun için hastalara tedavide şekersiz sakız çiğnemeleri önerilir. Tükürük salgısı yemekte ağızda kalan besin parçacıklarını yerinden söker ve mideye gitmesini sağlar. İçeriğindeki güçlü enzimler sayesinde tükürük bakterilerin ölmesini sağlayan etkili antibiyotik etkisine sahiptir. Diyabet hastalarında yaygın olan ağız kokusu nedeni de budur. Tükürük salgısı yeterli olmadığından, ağız kurur ve kokuya neden olur. Özellikle xylitol içeren sakızlar tükürük salgısının artmasında etkilidir. Eğer vücutta sıvı kaybı varsa bunun içinde bol su içilmelidir. Bu aynı zamanda ağızda biriken bakterilerin temizlenmesini de sağlar.
" } ] }